Okuma süresi: 6 dk
Son Güncellenme tarihi: 05 Mart 2021
Böbrek Taşı Nedir?
Böbrek taşı, idrar ile atılıp taş oluşturma potansiyeli bulunan maddelerin idrar ortamında süpersatüre (aşırı doygun) olması sonucu meydana gelen kristallerin bir araya gelmesi ile oluşur. Bununla birlikte normalde idrarda kristal ve taş oluşumunu engelleyecek bazı kimyasal maddeler vardır, ancak bazı insanlarda bu engelleyici mekanizmalar tam olarak çalışmayabilir. Milimetrik (pirinç tanesi gibi) boyutlardan böbreğin içinin tamamını dolduracak büyüklüklere kadar değişkenlik gösterir.
Taş hastalığı sıklığı yaklaşık %3 tür. Takipsiz bırakıldığında kalsiyum oksalat tipi böbrek taşı tekrarlama olasılığı ilk yıl %10, 5. yılda %35, 10. yılda %50 oranındadır. Taş hastalığının oluşumunda kişiye bağlı faktörler ( Genetik : Taş hastalığı bulunanların %25 inin ailesinde de taş hastalığının mevcut olması, ayrıca bazı kalıtsal hastalıklar -sistinüri gibi-. Yaş ve cinsiyet: 20-40 yaş arasında sık görülmesi ve erkeklerde kadınlardan 3 kat daha fazla ortaya çıkması ) ile dış faktörler ( coğrafi bölge, iklim, su alımı, beslenme alışkanlıkları, meslek gibi ) etkili olabilir.
Böbrek Taşını Oluşturan Sebepler Nelerdir?
- Yetersiz sıvı alımı
- Beslenme alışkanlıkları
- Kalıtımsal hastalıklar (Primer hiperoksalüri, sistinüri gibi)
- Böbrekte yapısal bozukluklar
- İdrar yolu enfeksiyonu
- Metabolik hastalıklar (Gut hastalığı gibi)
- Kan kalsiyum seviyesini yükselten hastalıklar (hiperparatiroidi, hipertiroidi)
- Geçirilmiş bağırsak ameliyatları (Obezite cerrahisi gibi)
- İlaçlar ( Triamteren, İndinavir gibi)
Böbrek Taşı Belirtileri Nelerdir?
İdrar yolu taşları hiçbir bulgu vermeden gelişebileceği gibi bazen ciddi şikayetler meydana getirebilir. Böbrek içinde duran taşlar genellikle sessizdir. En sık görülen yakınma ağrıdır. Bir başka bulgu idrarda kan görülmesidir. Bu bazen gözle görülebilir, bazen ise idrar tahlilinde mikroskop düzeyinde tespit edilir. Ağrının şekli çok şiddetli olabileceği gibi bazen hafif fazla rahatsız etmeyen tiptedir. Taşın üretere ( böbrek ile idrar torbasının irtibatını sağlayan ince idrar yolu ) düşmesi ve idrar torbasına doğru hareket etmesi ile o tarafta belden başlayan kasığa yayılan, artıp azalan tarzda, şiddetli ağrı ( kolik tarzı ağrı ), bulantı, kusma, idrarda kanama ve sık idrar yapma isteği ortaya çıkabilir.
Böbrek Ağrısı Nerede Olur?
Böbrek sırt duvarında omurgaya (orta hat) dayanan karın arka tarafına yerleşik bir organdır. Böbrek içerisinde bulunan taşlar aşağıdaki resimde görülen bordo renkli alanda hissedilebilir. Böbrekten çıkarak idrar yolu – üretere giren taşların ağrılar böbrek lokasyonunun altında karın ön tarafından idrar kanalına doğru olabilir (açık renk alan). Ağrı erkeklerde aynı taraf testise vurabilir.
Böbrek Taşı Nasıl Saptanır?
Şikayetlerin dinlenmesi, muayene ve idrar tahlili sonrası taş hastalığından şüphe duyuluyorsa, radyolojik ( görüntüleme ) yöntem ile taş teşhisi konulmaktadır. Direkt üriner sistem grafisi (DÜSG), İVP ( ilaçlı böbrek filmi ), ultrasonografi ( USG ) ve bilgisayarlı tomografi ( BT ) tetkikleri tek başına veya kombine edilerek kullanılmaktadır. Ani başlayan böğür (yan) ağrısı yakınması olan hastanın araştırılmasında bu tetkiklerden bilgisayarlı tomografi %100 duyarlılığı ile etkili bir yöntemdir.
Böbrek Taşı Tedavisi
5 mm büyüklüğe kadar olan taşların hemen hemen tamamına yakını idrar yolundan düşebilir. 5-8 mm arası büyüklükte olan taşların yaklaşık yarısı düşmektedir. 8 mm den büyük taşların idrar yolundan atılması genellikle mümkün olmamaktadır. Taşın boyutu, yeri ve idrar yolunda tıkanıklık oluşturup oluşturmadığı tedavi şeklini seçerken önemlidir.
- Bol sıvı alarak taşın kendiliğinden düşmesini beklemek
- ESWL (Vücut dışından şok dalgalarıyla taş kırma)
- Endoskopik taş tedavisi (kapalı böbrek taşı ameliyatı, kapalı üreter taşı ameliyatı)
- Açık cerrahi girişim yöntemlerinden uygun olan yapılmaktadır.
Teşhis ve tedavide üreteroskopi:
Taş hastalığının tedavisi yanısıra üreter tümörlerinin tanı ve tedavisinde de üreteroskopi yöntemi kullanılmaktadır. Tıbbi teknolojinin ilerlemesine paralel olarak üreteroskopik aletlerin kullanım alanlarında da önemli gelişmeler olmuştur. İnce çaplı ve bükülebilir (flexible) üreteroskoplar sayesinde pek çok vakada kullanılabilme olanağı bulunmuştur. Üreteroskop, idrar yolunun en uç kısmı olan üretranın dış ağzından (işeme deliği) içeri ilerletilerek böbreklerden gelen idrarı mesane bağlayan “üreter” adı verilen ince kanallara ulaşılır. Böylelikle üreter içerisindeki taşlar, damar anormallikleri, taşlar, tümörler, darlıklar ışıklı optik sistem sayesinde direkt olarak gözlemlenebilir. Tanı olanaklarının yanında gerek taş tedavisi gerekse üreter tümörlerinin kesilerek alınması, biyopsisi, koterizasyonu yapılabilmektedir. Üreteroskopi, üreter kanserlerinin tanı ve tedavisinde de kullanılan en önemli yöntemler arasında yer alıyor. Böylece eskiden açık bir ameliyatı gerektiren bir operasyon modern teknoloji yardımı ile daha kısa sürede, açık ameliyatlardaki gibi bir kesi izi olmadan, ve hastanede daha kısa yatış süresi ile tedavi sonuçlandırılabilmektedir.
Perkütan Nefrolitotomi (Kapalı Böbrek Taşı Ameliyatı)
Bu yöntemde anestezi altında vücut dışından (böğürden) böbreğe küçük bir delik açılarak girilir ve büyük taşlar bu delikten yerleştirilen özel cihazlar kullanılarak önce kırılır daha sonrada vücut dışına alınır. Bu ameliyat yönteminin en büyük avantajı büyük taşların tedavisinin kolaylıkla sağlanmasının dışında vücutta büyük bir kesi olmadığı için ameliyat sonrasında ağrı, hastaların günlerce yatağa bağlı kalması gerekmez. Açık ameliyatlara göre nekahat dönemi çok kısadır. Tecrübeli ellerde komplikasyon oranı düşüktür.
Tedavi Sonrası
Tekrarlayan böbrek taşı olanlarda bazı tavsiyelere dikkat edilerek ve bu hastaların bir kısmında ilaç tedavisi ile taş oluşumu önlenebilir ya da tekrar oluşması geciktirilebilir.
En önemli kurallar:
- Sofrada ekstra tuz kullanılmamalı
- Aşırı proteinden zengin beslenilmemeli
- Günde 2 litre idrar çıkaracak şekilde sıvı alınmalı
Bunların dışında yapılacak perhizlerin taş oluşumunu engellemediği artık bilinmektedir.
Taş Hastalığında Metabolik Değerlendirme ve Koruyucu Tedavi
İdrar yolundaki taş ya da taşların tedavisinden 3-4 hafta sonra metabolik değerlendirme önerilir. İdrar yolunda enfeksiyon varsa tedavi edilerek idrar yollarında enfeksiyon mutlaka tedavi edilmelidir. İdrar yolları enfeksiyonu ya da idrar yollarında kanama varlığında metabolik değerlendirme yapılmamalıdır.
Bu değerlendirmede öncelikle;
Kırılan, kendiliğinden düşen ya da ameliyatla elde edilen taşın analizi 24 saatlik idrar toplanır (Laboratuvardan verilecek özel toplama kabında bu idrar toplanmalıdır)
24 saatlik idrarda değerlendirilecek parametreler:
- Kalsiyum
- Kreatinin
- Magnezyum, Fosfat
- Sodyum, Potasyum, Klorür
- Ürik asit
- Oksalat
- Sistin
Ayrıca kanda kalsiyum, fosfat, ürik asit ve gerekli durumlarda paratiroid hormon düzeyleri değerlendirilir. Elde edilen tüm parametreler incelendikten sonra metabolik sapmalar konusunda yorum yapılarak hemen diyet veya koruyucu ilaç tedavisine başlanabilir.
Bu tip yaklaşım ile yeniden idrar yolu sisteminde taş oluşum riski en aza indirilir.
Amaç taş oluştuktan sonra taşın taş kırma ya da cerrahi ile tedavisi değil, taşın oluşmasının önlenmesidir. Bu nedenle taş oluşum mekanizmasının altında yatan metabolik nedenin ortaya çıkartılması gereklidir