Doç.Dr Tayyar Alp Özkan: Hidrosel terimi, Yunanca hydro; su ve cele; tümör kelimelerinden gelir. Halk arasında su fıtığı olarak da bilinen hidrosel, testisleri çevreleyen zarlar içinde normalden daha fazla sıvı birikimi sonucu testis torbasının (skrotum) şişmesi durumudur. Normalde testis ile bu zarlar arasında, testisin kayganlığını sağlamak için 0,5 -1 ml. sıvı bulunurken hidroselde bu sıvı miktarı 100–200 ml. hatta bazen çok daha fazla hacimlere ulaşabilir.
Hidrosel tipleri nelerdir?
Konjenital (Doğumsal) Hidrosel:
Anne karnında testis, karın içi yerleşimlidir ve gebeliğin 14. haftasından itibaren karnın alt bölgelerine doğru ilerler ve sonrasında skrotum denen testis torbasına iner. Bu iniş sırasında birlikte sürüklenen karın zarı (periton) bir eldiven parmağı tarzında skrotuma kadar testisle birlikte iner. Doğumdan bir süre sonra bu kesecik kapanarak ipliksi bir yapı halini alır, bu kesecik kapanmaz ise karın içi sıvısı bu açıklıktan geçerek testis etrafında skrotumda birikir ve şişliğe neden olur bu oluşan durum hidrosel olarak adlandırılır, eğer açıklık büyükse karın içi organlar burdan sarkarak fıtık oluşturabilir. Hidrosel, testisi saran zarlarla sınırlı kalmışsa buna testiküler hidrosel, testis kordu boyunca kistik bir yapı şeklinde sınırlı ise kord hidroseli veya kordon kisti olarak adlandırılır. Doğumsal hidrosel yenidoğan erkeklerin yaklaşık yüzde 6’sında görülür. Yenidoğan hidrosellerinin birçoğu doğumsaldır ancak tümör, enfeksiyon veya dolaşım bozukluklarının bu dönemde hidrosele neden olabileceği unutulmamalıdır.
Yeni doğan çağında 2 çeşit hidrosel izlenir;
· Komünikan hidrosel (ilişkili hidrosel); skrotuma inen karın zarının tamamen açık olması anlamındayken,
· Komünikan olmayan tip hidrosellerde, bu zarın karın tarafında olan kısmının normal olmayan şekilde kapanması ve peritoneal sıvının skrotum içersinde hapsolması anlamındadır.
Erişkin Hidrosel:
Hidrosel, erişkin erkeklerin yaklaşık yüzde 1’inde ve genellikle 40 yaşın üzerinde görülür.
Erişkin erkeklerde ve daha yaşlılarda skrotumun maruz kaldığı travma, testis ve eklerinin iltihabi hastalıkları, testis tümörleri, varikosel ameliyatları ve radyoterapi sonrası gibi nedenler ile hidrosel oluşabilir. Böbrek nakli olan hastaların yüzde 70’inde tek taraflı hidrosel oluşur. Testis torsiyonu (testisin kendi etrafında aniden dönmesi), yüzde 20 hastada reaktif hidrosele neden olabilir ve acil müdahale gerektiren testis torsiyonunu maskeleyebilir.
Tanısı nasıl konulur?
Hidrosel tanısı hikaye ve fizik muayene ile kolayca konulabilir. Birçok hidrosel hiçbir şikayete neden olmaz, hastaların hekime başvurusu genellikle testis torbasında ağrısız şişlik nedeni ile olmaktadır. Hasta testis torbasında ağırlık, dolgunluk hissedebilir. Nadiren kasık bölgesinde hafif rahatsızlık hissi ve bel bölgesine vuran ağrıdan rahatsızlık duyabilirler. Ağrı genellikle olmaz eğer varsa beraberindeki akut epididim enfeksiyonu nedeni ile olabilir. Konjenital hidroselde, testis torbasındaki şişliğin sabahları kaybolup, günün ilerleyen saatlerinde belirginleşmesi tipiktir. Ateş, titreme, bulantı, kusma basit hidrosellerde genellikle görülmez.
Testis torbası muayenesinde, hidrosel testisin üst ön kısmında yerleşimli olarak izlenir. Yüzde 7–10 iki taraflıdır. Özellikle sağ taraftaki hidroseller genellikle kasık fıtığı ile birliktedir. Eğer enfeksiyon yoksa testis torbasında kızarıklık veya renk değişikliği yoktur. Testis torbasına karanlık bir odada ışık tutulduğu zaman şişkinlik sebebi hidrosel ise ışığı geçirir buna transülliminasyon denir. Konjenital hidroselde ise şişlik, çocuk ayağa kalktığında veya ağladığında belirginleşirken, muayene sırasında veya yattığında kaybolur.
İngüinal-skrotal ultrasonografi, teşhisi doğrulamak için yapılabilir, testis ve eklerindeki anormallikler (özellikle testis tümörleri), kompleks kistik kitleler, spermatosel, veya birlikte fıtık olup olmadığını göstermede etkindir. Testis renkli Doppler ultrasonografisi, testisteki kan akımını göstermede kullanılır ve özellikle testis torsiyonundan şüpheleniliyorsa mutlak yapılmalıdır.