Son 30 yıl içinde çocuk ürolojisinin en büyük başarılarından biri de belinde kese ile doğan (miyelomeningosel) çocukların böbrek yetmezliğine bağlı ölümlerini engellemesidir. Bu şanssız çocuk ve aileler çocuktaki bacak tutmaması ve yürüyememe ya da kafa içinde su birikmesi (hidrosefali) gibi hastalıklarla uğraşırken idrar kaçırma, idrar yolu enfeksiyonu, vezikoüreteral reflü gibi daha az önemsenen problemleri göz ardı etme eğilimindedirler. Ancak ne yazık ki spina bifidalı çocuklar en sık bunlara bağlı böbrek hasarından kaybedilmektedir.
Temel olarak 3 tip nörojen mesane vardır :
- İdrar tutma kaslarının hiç çalışmadığı ve altı devamlı bezli olan çocuklar,
- İdrar tutma kaslarının hep kasılı olduğu ve buna bağlı mesanenin taşarak boşaldığı altı bezli çocuklar
- İdrar tutma kaslarının normale yakın olduğu ama mesanenin aşırı kasılmasına bağlı altı bezli çocuklar
Tedavide ana amaçlar ise böbreklerin korunması ve okul yaşına gelen çocuklarda sosyal olarak kabul edilebilir alt bezinden özgür yaşam.
Bunun için tedavi yaşa göre değişir. Yenidoğanlarda amaç öncelikle böbreklerin korunmasıdır ve bel operasyonu sonrasında hemen ailenin bebeği 6-8 kez sondalayarak idrarı boşaltması önerilir. Koruyucu antibiyotik altında bu işlem yapılırken bebek 6 aylık olduğunda mesanenin çalışması ürodinami ile ölçülür ve takip-tedavi şeması hazırlanır. Çocukların eğer böbreklerde yeni hasarı gelişmiyor ise ürodinami yıllık tekrarlanır ve sonuca göre takip tedavi şeması yenilenir. Okula başlamadan önceki yaz ise çocuğun bezden kurtulması için cerrahi girişim yapılması gerekiyor ise bu yapılır. İdrar yolunun daraltılarak sadece sonda ile idrarını tuvalete boşaltılması ile beraber mesane kapasitesinin barsaklardan yama yapılarak arttırılması en sık uygulanan yöntemdir. Son yıllarda barsaktan yamanın bazı dezavantajları olduğu bilindiğinden mesane kapasitesini arttırıcı bazı tedavi yöntemleri de uygulanmaktadır (Mesaneye BOTOX uygulanması gibi). Tekerlekli iskemleye bağımlı yaşayan çocuklarda ise çocuğun aileden bağımsız olarak sondalamayı yapabilmesi için göbek deliğine bir kanal açılır ve buradan sondalamayı yapması sağlanır.
Spina bifida‘lı ya da omurilik zedelenmesine bağlı nörojen mesane‘si olan çocuklarda günümüz tedavisinde mükemmel olmasa da çok iyi tedavi seçenekleri mevcuttur. Çocukların bağımsız ve sosyal olarak yaşaması altlarının kuru olması ile çok ilişkilidir. En erken ortalama çiş eğitimi yaşı 2-3 tür. Çocukların zorlanarak çiş eğitimi verilmeye çalışılması daha sonradan şiddetli işeme bozuklukları ve bununla beraber gelişen sık idrar yolu enfeksiyonları ve vezikoüreteral reflüye neden olabilir.
En sık görülen işeme bozukluğu sık sık ve az miktarda işemektir. Bu durum sıklıkla ani işeme isteğinin gelmesi ve tuvalete gidene kadar gündüz idrar kaçırma ile beraber olur. Tedavisinde genellikle işeme zamanlamasının yapılması, tuvaletin çocuğun kullanabileceği şekilde düzenlenmesi (çocuk oturağı kullanarak ve ayakların altına bir basamak konarak), kabızlıktan kaçınılması ve doğal ve lifli gıda ile sıvıdan zengin beslenilmesi yeterlidir. Dirençli durumlarda idrar torbasının kasılmalarını azaltıcı bazı ilaçlar da kullanılabilir.
Diğer bir işeme bozukluğu ise günde sadece bir veya iki kez işemektir ki buna işeme ertelemesi adı verilir. Çocuk son dakikaya kadar çişini geciktirir ve sonunda tuvalete gidene kadar idrarını yine altına kaçırır. Günümüzde internet ve televizyonu aşırı seyreden ve bağımlı olan çocuklarda özellikle bu durum söz konusudur. Tedavisi sadece düzenli işeme saatlerinin düzenlenmesidir. Aile, okul, öğretmen ve çocuğun beraber takım çalışması yapması başarının anahtarıdır.
Farklı bir işeme bozukluğu ise idrarın amaçlandığı gibi kuvvetli ve rahat şekilde yapılamamasıdır. Bu durumda idrar tam boşaltılamaz ve mesanede devamlı bakiye idrar kalır. Bakiye idrarın kalması idrar yolu enfeksiyonlarına davetiye çıkarır. Bu durum erkek çocuklarda bazen posterior üretral valv nedeniyle de olabilir. Kız çocuklarda ise idrar yolundaki kasların aşırı kasılması nedeniyle de olabilir. Her iki durumda da idrar yoluna endoskopi yapılması ve gerekirse hafif bir genişletme uygulanması gerekebilir. Ancak asıl tedavi işeme esansında popo kaslarının nasıl gevşetilmesinin öğretilmesi ile sağlanacaktır ki buna pelvik taban egzersizi ya da biofeedback adı verilir.